Köylü bir kadının kendi anlatımından bir günü
İzmir’in Bayındır ilçesinin Kızıloba köynden köylü bir kadının kendi anlatımından bir günü;
Sabah Ezanından Önce Kalkarız
Sabah ezanından önce kalkarız. Önce temizlik başlar. Yatak yorgan toplanır. Evin içi süpürülür. Merdivenler temizlenir. Daha sonra kahvaltıyı hazırlarız. Bunların hepsi saat altıya kadar bitmiş olur.
Sepetli Motora Bindiğimiz gibi...
Sepetli motora bindiğimiz gibi bahçede alırız soluğu. Zeytin zamanıysa çadırları yayarız. Ceviz kestane zamanıysa ona göre tedbirimizi alırız. Öğleye kadar durmadan çalışırız. Öğlen yemeğinde genellikle akşamdan hazırladığımız sulu yemeği yeriz. Arada bir de zeytin, peynir, reçel ve domatesle öğle yemeğini geçiştiririz. Yemek işi en fazla yarım saat sürer.
Öğleden Sonra Tekrar İşe Koyuluruz
Öğleden sonra tekrar işe koyuluruz. Kafamızı kaldırıp etrafımıza dahi bakamayız. Akşam ezanına kadar durmadan çalışırız. Çuvallara koyduğumuz ürünleri -ki bunlar genellikle zeytin, kestane ve ceviz olur- köye getiririz. Zeytin ise yağhaneye, ceviz ve kestane ise kabuklarından ayrılmak üzere işlemeye gönderilir.
Akşam Eve Gelince...
Akşam eve gelir gelmez ilk olarak yorgunluk çayı içeriz. Birgün öncesi yaptığımız yemeği yeriz. Yemekten hemen sonra ise, devrisi günün yemeğini yaparız. Sonra da oturur çay kahve içer dinleniriz. Ya da eşe dosta gideriz. O gün çok yorulmuşsak erkenden yatarız.
Gece Gezmesine Gideriz
Arada bir de gece gezmesine gideriz. Gittiğimiz komşunun evinde 8-10 kadın toplanırız. Çerezler gelir. Ceviz, incir çıkarılır. Mısır patlatılır. Sobanın fırınında kestane kavrulur. Sohbetimiz çok koyu olur. Gülmekten kırılırız. Biz bunları yaparken evin erkeği ya köy kahvesine çıkar, ya da odasına çekilir, televizyon izler.
Giyimlerimize Önem Veririz
Köyümüzde %60 kadınların sözü geçer. Bunu da gece- gündüz, kar- kış demeden çalışmamıza borçluyuz. Giyinmemize önem veririz. Nişan, düğün ve sünnetler en büyük eğlencemizdir. Tarlada bahçede çalışırken giyinip kuşanmaya pek aldırış etmeyiz. Eski püskü giyeriz, emme özel günlerde en güzel elbiselerimizi giyeriz. Boğazımızda ve kollarımızda çalışıp didinip biriktirerek aldığımız altınlar takılıdır. Dışardan gelen bir yabancı , bizim köylü kadını olduğumuzu zor anlar.
Dinlenme Tatil Yok
Bizim köyde genel olarak sırasıyla zeytin, kiraz, üzüm, kestane, ceviz olur. Bir de sebze yetiştiririz. Kiraz mayısta başlar. Ardından sebze dikimi yapılır yapılmaz ceviz başlar. Cevizden hemen sonra ise üzüm ve kestane hasadı yapılır. En sonunda da zeytin başlar. En çok zeytin uğraştırır. Dipleri temizlenir. 3-4 kez ilâç vurulur. Toplama işleminin hemen ardından da budama başlar.
Yevmiyeye Gideriz
Hem kendi işlerimizde çalışırız, hem de Efemçukuru ve Selçuk taraflarına yevmiyeye gideriz. İhtiyacı olsun olmasın, bir kaç hane hariç köyün tüm kadınları gider. Aynı zamanda değişiklik olur bizim için. Köy sınırlarının dışına çıkmak, değişik yöreleri görmek, değişik çevrelerle karşılaşmak heyecanlı oluyor. En çok kiraz ve üzüm yevmiyesi ne gideriz. Buradan kazandığımızı genellikle kendimize harcarız.